18 Haziran 2013 Salı

HOŞ GÖR SEN

Unuttuğumuz kavramların en başında geliyor belki de hoşgörü.Her geçen gün de bu tezi doğrulayan olaylar                   
görüp,haberler izlemiyor muyuz?Neydi bu unuttuğumuz kavramın sahi sözlük anlamı?Kaynaklara başvurduğunuzda,Google'a yazdığınızda ilk karşılaşacağımız kavram şüphesiz ki "Her şeyi anlayışla karşılama,hoş görme,tolerans göstermedir"tanımlamalarıdır.Bu kadar yüzeysel,edebi  hazdan uzak bir kavram değil elbet de.
    Nedir unuttuğumuz hoşgörü aslında biliyor musun?Ara renkleri ve tonları görebilme yetisidir;insanları kategorize etmemeye uğraştır.Bir hatırlasak hoşgörüyü bir de bu tanımın gözünden bakabilmeyi aklımıza getirebilsek -hani şu bin türlü tilkiliğin geldiği o aklımıza-..Belki o zaman dünyayı sadece siyah,beyaz diye görmezdik.Sadece bizim milletimizin en üstün olduğuna,sadece bizim dilimizin en değerli olduğuna,sadece bizim siyasi ideolojimizin en mükemmel olduğuna bencillik boyutunda inanmamanın gerekliliğini aklımızın bir köşesinde tutardık.Çünkü biliriz  ki yasalar tek başına ifade özgürlüğünü garanti edemez;düşünceni başkalarının özgürlüğünü kısıtlamadan ,cezalandırılma olmaksızın açıklayabilmen için hoşgörüye gereksinimimiz var.O zaman kendi bünyemize batan kıymığa bile bambaşka bir gözle bakabiliriz.O zaman başkalarının görüşlerini acı bir duygu beslemeden,anlayışlı bir tartışma arzusuyla karşı koyabiliriz.
   Hoş gör sen! Hepimiz aynı yıldızlara bakıyoruz,aynı gökyüzü altında yaşıyoruz,aynı gezegenin yol arkadaşlarıyız.Hoşgörüyü koydun mu cebine niçin hep birlikte barış ve uyum içinde yaşamayalım ki?